O kar Haziran’da eriyor. Sen saf şehirli, hızlandırılmış gerçeklikten hop geliyorsun armut ağaçlarının durgunluğuna aval aval bakıyorsun, 70 çeşit armut var Artvin’de.
Sonbaharda Film Ekimi gibi kısacık bir zaman var, tadından yenmez, bakın mesela şimdi rüzgar esmiş yapraklar dökülmüş. Seneye ne zaman olur bilinmez. Ama o ne kurtarılmış zamandır yahu… Sanki biri almış kavakları serpmiş kilometrelerce boyu, farklı renklere boyamış. Turizm yok gibi. Aman eksik kalsın, yaylalarda köylerde kapılar açık. Hepsi akça pakça insanlar, kar ana yolu 3 ay kapatıyor ama dünyaya bizden açıklar. Kafaları açık. Yalnız affetsinler, il ve ilçe merkezleri hiç güzel gelişmemiş. Evlerin hepsi başka yöne bakıyor, çatılar karman çorman. Ama o iki buçuk ilçe- Şavşat, Ardanuç, yarım Borçka (mevsimsel) gez gez bitmiyor.
Eskiden fotoğrafçıya giderdik, bayramda, doğumgününde ya da vesikalığa. Karanlık odada fonda buz gibi dere akar arkada sarı yapraklar en arkada haşin dağlar olurdu önünde foto çekilirdik, ha bir de fotocu abi yan çevirir tek omuzu indirir çeneyi kaldırttırırdı ya, tam bu. Şavşat bu.
Dostlar bu Artvin cidden başka bir coğrafya. İki buçuk ilçe gezdik. Sırf Şavşat’ta 61 köy var, araları uzak, yolları zorlu. Bunların biraz yüksekte kışlası, daha da yüksekte yaylası var. Hayvanlar aşağıda otluyor, ot bitince ara kata göçülüyor, bunun adı kışla. Doğrudan yaylaya çıkılamıyor çünkü kar var.
Bir de bizde şans var, maşallah deyin. Yola çıkınca yol güzelleşiyor. Biz mi öyle görüyoruz, çok mu pozitif enerji yolluyoruz bilmem. Daha mühim konularda yolladığım her enerji döndü bana patladı, hiç bir şeyin de düzeldiği yok. Ben de işte sabahlar olmasın yarınlar gelmesin yollar bitmesin şeklinde ilerliyorum. Daha çok yazarım, Artvin başka.
????Şavşat Karagöl, Balık Gölü, Rutav Gölü, Küçük Göl
Yorum Yaz