Şanlıurfa’yı rüzgar gibi gezdik, merkez dışında görülmesi gereken yerleri o kadar dağınık ki, şehre hak ettiği zamanı ayıramadım. Halfeti, Harran, Göbeklitepe mutlaka görülmesi gereken yerler olduğundan Urfa seyahatinizi üç gün olarak planlamanızı öneririm.
Harran: Dünyanın ilk üniversitesi, Bereketli Hilal’in en geniş ovası, kutsal kitaplarda adı aynı şekilde Harran olarak geçen sarı şehir, Harran seyahat demek, 200 yıllık evleri ile ünlü. Ancak şehirleşmeye yenilmiş, kalan bir kaç ev turistlere gezdirilmek üzere numunelik.
Halfeti ve Göbeklitepe’yi çok yazdım. Sadece Göbeklitepe ile sınırlandırmayın gezinizi, az bilinen ve daha da eski olduğu ortaya çıkan Karahantepe ve Harran’a yakın Soğmatar Antik Kentleri’ni de listenize alın. Urfa içindeki Kent Müzesi ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi’ni de atlamayın.
Merkez, Balıklıgöl olarak bilinen tarihi kısım ve çevresi. Yani Ayn Zeliha ve Halil-ür Rahman gölleri, Rizvaniye Camii, Döşeme Camii, Eyyüp Peybamber Makamı, Hz. İbrahim’in doğduğu mağara. Urfa, peygamberler şehri olarak biliniyor, gerçi Diyarbakırlılar da aynı şeyi kendi şehirleri için söylüyor. Sonuçta kutsal simge çok ve inanç turizmi oldukça gelişmiş. Ama çok kalabalık, inançtan bağımsız sabah 6:00 da kalkın gezin derim. Ben gezerken Balıklıgöl’deki balıklar dışında halinden memnun turist yoktu, çok üst üste. Çarşısını, ara sokaklarını istediğim gibi keşfedemedim.
Urfa’da otel de konaklandık, abbaralar arasında çok güzel bir avlulu konak. Sıra geceleri çok meşhur. Acıyı yedikçe oynuyorsun galiba. Acı yemeyenler, kebaba çok alışık olmayanlar İstanbullu Gelin tadında izliyor olan biteni?
Tekrar gittiğimde daha detaylı anlatana kadar, burada dursun bu paylaşım? Daha fazlasını öne çıkanlara sabitlemiştim.
Yorum Yaz